BU YOL NEREYE GİDER?
Gün geçmiyor ki bir haberle daha sarsılmayalım.Dünyanın çivisi yıllardır sallantıdaydı fakat şimdi dünyanın çivisi çıkmış ve olmadık kişilerin elinde oyuncak olmuş durumda.
Hem Covıd-19’un vermiş olduğu psikolojik yıkım hem de dünya ve Türkiye gündeminde yaşanan olaylar silsilesinin ruh halimizdeki etkisi tartışılır değil.2020’de hayatta kalanlar olarak görmediğimiz bir gün yüzü kalmış olup, her geçen gün yaşanılan insanlık dışı olaylara ağzımız açık bakar olduk.
Hemen hemen her gün işlenen kadın cinayetleri ve hayvan cinayetlerine tanıklık edip bir şey yapamamak benim belimi ve vicdanımı ziyadesiyle bükmeye başladı.Sahi ne zamandan beri bizler bu kadar kirlendik de vicdanlarımızı toprak altına sessizce gömdük.Eskiden doğaya, hayvanlara ,insanlara ,kadın ve çocuklara yoğun sevgi ve koruma içgüdüsü hakimken şimdi ise günümüzde neyi katletsek de dünyaya bir tahribat versek, bir insanın bir canlının canını yaksak da hayattan zevk alsak diye psikopat düşüncelerle yetişmiş bireylerin şiddet ve cinayetlerine tanıklık eder olduk.
Eskiden büyüklerimiz ne güzel çocuklar yetiştirilmiş.Ne olduysa bu 80'ler sonrası yetiştirenlere oldu.Hele ki 2000’lilerden artık umudumu kesmiş durumdayım.Hoş çok güzel ,itina ve binbir emekle doğa ,hayvan ve insan sevgisi ile yetiştirilen n çocuklarımız da yok değil ama toplumun bu kadar kötüye gider olmasından kaynaklı artık onları da göremez olduk.İnsanın içi içine sığmıyor, bir şey yapamamak ve bu düzene dur diyememek insanı hayli üzüyor.
Ülke olarak devletimiz artık psikolojik destek vermesi gerekiyor tüm vatandaşlara.Özellikle okullarda verilen rehberlik eğitiminin yanına toplumsal sorunlarla baş edebilmek adına sosyologlarında eklenmesi inancındayım.Toplumun temel vicdan kemiği kırılma noktasında bir yerden başlayıp o kırılmak üzere olan vicdan kemiğine bir şekilde destek olup toparlamaya çalışmalıyız.
Ben artık sokaklarda özgürce dolaşan kadınlar görmek istiyorum.Haberleri açtığımda cinayetler yerine sevgi ile yetişen eğitilmiş çocukların başarısını görmek istiyorum.Sokağa indiğimde sağlıklı, kulağı ve kuyruğu ya da patisi kesilmemiş bakımlı özgürce çocuklarla oynayan kedi ve köpekler görüp beslemek istiyorum.
Sahi ne zaman eski dünya düzeni geçeceğiz?Kırlarda çiçekler eşliğinde ‘’Hayat bayram olsa..’.’ diye neşeli şarkılar söyleyeceğiz.Geçmiş ve günümüz çok güzelken şimdi hayal olmaya başladı.Bu hayali gerçek yaşantımıza parlamak hepimizin elinde ne olur topluma faydalı bireyler olma yolunda ilerleyelim.Bu çivisi çıkmış dünyaya sahip çıkalım kaybolan çiviyi sevgi ve şefkatle yerine takalım.Gelecek nesile sağlıklı bir toplum bırakalım.
Nuray Altay Püsküllüoğlu
Facebook Yorum
Yorum Yazın