EDREMİT’İN KURTULUŞUNUN 98’İNCİ YILI KUTLANDI
Edremit ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 98’inci yıl dönümü düzenlenen resmi törenle kutlandı.
Edremit’in kurtuluşunun 98’inci yıl dönümü programında Covid-19 salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında geniş kapsamlı bir kutlama yapılmadı. Tören Edremit Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Edremit Kaymakamı Turgay Ünsal, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, 19. Motorlu Piyade Tugayı ve Garnizon Komutanı P. Albay Fuat Kara, Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve daire müdürleri törene katıldı.
Kürsüde günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, “ Yıllar önceydi. Edremit’i haksız yere işgal ettiler. Önce Türkçe tabelaları gözümüze baka baka indirdiler. Sonra Edremit’in Zeytin ağaçlarını, gözlerini kırpmadan kestiler ve yaktılar. Ardından sudan bahanelerle Edremitlileri tutukladılar, işkencelerden geçirdiler. Biz sussak bunları tarih haykırır. Bunları yaşayan akrabalarımızdır, atalarımızdır. 797 günlük esarete karşı, bir cesaret mücadelesi verildi. Bakarsanız o dev izleri, o eşsiz hatıraları görürsünüz. Gördükçe Edremitli atalarımızla gurur duyar, Edremit’in kıymetini daha iyi anlarsınız. Mesela buradaki bayraklara bakın. Bundan 98 yıl önce, 9 Eylül sabahında Edremitli Küçük Lamia’nın sesini duyarsınız. “Karanlık ve sessizlik içinde geçen uykusuz bir gecenin sabahında, evimizin penceresinde ilk defa bir Türk bayrağını seyretmek mutluluğuna ben de kavuştum.” diyor. Şu heykele bakın. Cesur Kaymakam Hamdi Beyin, Kaymakam Salim Beyin, Pelitköylü Mehmet Cavit Beyin kurduğu “Edremit, Burhaniye ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti” ni görürsünüz. Zeytinli’ye bakın. Keskin nişancılardan oluşan müfrezeyi görürsünüz. Kızılkeçili’ye bakın. İhsan Çavuş’un kurduğu kahraman birliği görürsünüz. Köylerimize bakın. Çamcı ve Hacıarslanlar’da takım kurmuş, düşmana saldıran Türkmenleri görürsünüz. Kaz Dağları’na bakın. Cesurca direnen Edremit’in kahramanlarını görürsünüz. Edremitli Akça Efe’yi, Dalkıran Mehmet Efe’yi görürsünüz. Yakalanınca konuşması için tırnakları çekilen, işkenceler gören, ama ser verip sır vermeyen Edremitli Yenilmez Efe’yi görürsünüz. Edremit Şehir Merkezi’ne bakın. Başkomutan Mustafa Kemal’in ordusuna destek sunanları görürsünüz. İhtiyaçlarını karşılayan Kuvayi Milliyecilere şahit olursunuz. Hacı Zehra Hanım’ın Edremitli kadınlarla kurduğu Hilal-i Ahmer Cemiyetiyle, orduya gömlek, pantolon ve çamaşır hazırladığına tanık olursunuz.
Edremitli küçük kızların, bayram namazından çıkanlara, çiçeklerden hazırladıkları rozetleri satarak para topladığını, topladıkları parayı Atatürk’ün liderliğindeki orduya gönderdiklerini görürsünüz. Şu heykele bakın. Kahramanlığı sebebiyle işbirlikçilerce iftiralar atılan, kaymakamlık görevinden aldırılan, hakkında idam fermanı çıkartılan şu şahlanan atının üzerindeki Şehit Hamdi Beye bakın. O, herşeye rağmen, düşman işgaline karşı Edremit’i örgütlemişti. At yarışlarının yapıldığı gün Edremit’te tutuklanacaktı. O gün koşu alanına bir at sırtında çıkageldi. Edremitliler görevden alınan vatansever kaymakamı sevgiyle ve alkışlarla karşıladı. Yetim çocuklar etrafını sardı. Ona bakınca bir kahramanı, Edremitlilere bakınca da kahramanlarını teslim etmeyen vefakar insanları görürsünüz. Sevgili Edremitliler, tarihe bakın. Anadolu’da bölge bölge, İstanbul Gazetelerinde sayfa sayfa Edremit Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin şu mesajı konuşuluyor “Vatanın yüksek menfaatlerini koruyacağız. Hukukunu koruyacağız. Mücadelemizde kararlıyız.” Geçmişe kulak verirseniz, duyarsınız. Edremitli atalarımız, Büyük Edremit Mitinginde sesleniyor: “Başkalarının emrine girmektense, ölmeyi isteriz. Bunu bütün cihana bildiririz.” diyor. Edremit’in ileri gelenleri, padişaha çektiği telgrafta haykırıyor: “Sevgili yurdumuzun başkalarının kölesi ve hakimiyeti altında olmasını kabul etmeyeceğiz.” diyor. Edremitlilere “susun, durun, direnmeyin” diye gönderilen Nasihat Heyetlerinin yüzene karşı Edremitliler cevap veriyor: “Haydi efendiler, siz geldiğiniz yere gidin. Ve sizi yollayanlara deyin ki, Körfez halkı her şeyi göze alarak düşman süngüsüne göğsünü siper edecek ve düşmanı yurduna sokmayacaktır.” Öldürülen bir düşmanın cebine bırakılan kağıtta şu yazıyor. “Türk, hakareti asla kabul etmez.” İmza, Edremitliler" dedi.
Yorum Yazın