Camlar Sanata Dönüşüyor
Cam üfleme sanatıyla uğraşan Halil İbrahim Mert, bor camları sabırla üfleyerek sanat eserine dönüştürüyor. Babadan oğula geçen bir sanatı boruyu üfleyerek, çubuk camları şekillendirerek yaşatmaya çalışıyor.
Babadan oğula geçen ve unutulmaya yüz tutmuş cam üfleme sanatını gelecek nesillere aktarmak için çalışıyor. Sivas'ta oksijen ve LPG ile çalışan “Şalama Ocağı”nda ısıttığı boru ve çubuk şeklindeki bor camları sanata dönüştürüyor. Kangal köpeği, Sivas ibriği, Nasreddin Hoca, Denizli horozu, semazen, eski Osmanlı ve Selçuklu şişeleri ve antik şişeler gibi figürleri ile tanınan ve yüzlerce süs eşyası da üreten Mert, 25 yıldır nefesini sanata dönüştürüyor. Ateş ve camı buluşturup nefesiyle şekillendirerek birbirinden güzel sanat eserleri ortaya koyan Mert, Türkiye üzerinde cam üfleme sanatının son temsilcileri olduğundan bahsederek, “Kendi çabalarımızla cam sanatını Sivas’ta yaşatmaya çalışıyoruz. Bu sanatı Türkiye’de sayılı kişi yapıyor, yaklaşık 10 kişi. Benden sonra çocuklarımdan birisine bu bayrağı teslim edeceğim” dedi.
“Bu sanat yurtdışında terapi için kullanılıyor”
Cam üfleme ustası Halil İbrahim Mert, cam üfleme sanatının yurt dışında terapi için kullanıldığından bahsederek, “Biz cam üfleme sanatında burada eski ve geleneksel objeler yapıyoruz. Çeşitli siparişler alıp kişiye özel ürünler yapıyoruz. Ben 25 senedir bu meslekle uğraşıyorum. Babadan oğula giden bir sanat olduğu için burada yaşatmaya çalışıyoruz.Cam sanatı çok farklı, yaparken terapi gören insanlar gibi terapi veriyor. Yurtdışına gittiğimiz fuarlara gelen insanlarda bu sanatı yurtdışında terapi için kullanıldığını söylüyor.
“Ufuk açan yollar gösteriyor”
Cam yaparken ayrı bir dünyada oluyorum ve ufkunu açacak yollar gösteriyor. Hammadde olarak kullandığımız boruyu üfleyerek şekil veriyoruz, çubuk camlarımda kaynakta ve takı bibloda kullanıyoruz” dedi.
“Her cam başından sonuna kadar sana ait”
Mert, yapılan her serin ustasına özgü olduğundan bahsederek, “Bu ürünlerin hepsi ithal geliyor, Türkiye’de bunların hammadde olarak üretimi yok. Yaptığın her cam başından sonuna kadar sana ait. Camı yaparken bir başlangıcı ve bir sonu var. Sırayı takip ederek gitmesi gerekiyor. Eğer sırayı takip etmezse o üründe sıkıntı olur. Cama üflerken nefes gücünden ziyade nefes ayarı var, nefesi ayarlı üflemeniz gerekiyor. Her üründe modelin çıktığı noktaya farklı şekilde üflemek gerekiyor. Ateş konusuna da dikkat etmek lazım. Ürünü yaparken şekle göre ateş vermelisiniz ki ürün bozulmasın” diye konuştu.
İHA
Yorum Yazın