Deprem Enkazından Taş Topladı, Fırın Yapıp Ekmek Pişirdi
YAŞAMMarmara Depremi'nin ardından yıkılan binaların enkazından topladığı tuğlalar ve dağlardan aldığı çamurla fırın inşa eden Müzeyyen Altıparmak, 24 yıldır doğal malzemelerden ekmek yapıyor. Fırınına her baktığında depremin yıkıcı etkilerini hissettiğini aktaran Altıparmak, o anları boğazı düğümlenerek anlattı.
Serdivan ilçesinde 25 yıl çiftçilik yapan Müzeyyen Altıparmak, Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin bıraktığı enkazdan tuğla toplayarak küçük bir fırın inşa etti. Altıparmak, 7 ayda kendi çabalarıyla kullanıma hazır hale getirdiği fırında doğal malzemelerden ekmek yaparak geçimini sağlamaya başladı.
2000'li yılların başında günde sadece 10 ekmek üretebilen Altıparmak, deprem enkazından toplayarak inşa ettiği fırınını daha modern hale getirerek günde 150 ekmek üretmesine rağmen siparişlerine yetişemez hale geldi. Fırının başına geçtiğinde depremi hatırlayan Altıparmak, o anları boğazı düğümlenerek anlattı.
“Ben her gün o anı yaşıyor gibiyim hiçbirini aklımdan atamadım”
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin ardından yıkılan binaların enkazından topladığı tuğlalar ve dağlardan aldığı çamurla fırın inşa eden Müzeyyen Altıparmak, “Bu fırınların hikayesi depremden topladığım tuğlalardan 1999 depreminden sonra ben dağdan toprakla enkazdan tuğlalarla bu fırınlarımı yapmıştım.
O yıllardan beri devam ediyorum. Allah diyorum ki bir daha o günleri yaşatmasın. Bir işim olsun derken deprem olmuştu, tuğlaya ihtiyacım vardı. Sıfırdan başlayarak yavaş yavaş hepsini kendim yaptım. Yedi gün, on günde olması gereken fırını ben yedi ayda zor toparladım.
Bu fırınlar, depremden enkazdan toplanarak değil de satın alınarak yapılsın inşallah. Tabii ki enerji boşalacak ama biz şuurlu olacağız. Hiç aklımdan çıkmıyor belki o duygular hep yaşadığı için ekmeğimin ne kalitesi bozuluyor, ne müşteri talebim azalıyor. Ben her gün o anı yaşıyor gibiyim hiçbirini aklımdan atamadım.
Ben bunları keyifle, güle eğlene almadım, bu tuğlaları eğlenerek yapmadım. Evleri yıkılmış insanların evlerinden topladım, ailesini kaybetmiş, çoluğunu çocuğunu kaybetmiş insanların yıkılan evlerinden topladı. Ne yaşamlar vardı o evlerde şu anda o tuğlalar benim fırınlarımda” dedi.
“17 Ağustos'ta daha çok duygulanıyorsun”
Deremin yıl dönümlerinde duygulandığını aktaran Altıparmak, “Keşke böyle bir şey olmasaydı, keşke başka türlü almış olsaydım ama bir manevi güç oldu benim için. 17 Ağustos geldiğinde tabii ki o günü yaşıyorsun, o sabahı yaşıyorsun 17 Ağustos olduğunda daha farklı oluyor.
Tabii ki her gün yine aynı ama 17 Ağustos'ta daha çok duygulanıyorsun. O gün de bakıyorsun bu fırınlarda neler yaşandı, neler oldu? O gün daha farklı bir gün oluyor. Daha farklı duygular içinde oluyorsun. Hemen hemen o günü yaşamış oluyorsun” diye konuştu.
“Buraya uğramadan ve dostlarıma ekmek almadan gitmem”
Deprem enkazından toplanan fırınlarda üretilen ekmeklerden alan Sabri Ersoy, “Pandemiden beri kalitesini, lezzetini ve güler yüzlüğünü, samimiyetine güvendiğim için devamlı müzeye abladan ekmeğimizi alıyoruz. Buradan evime giderken buraya uğramadan ve dostlarıma ekmek almadan gitmem” şeklinde konuştu.
İHA
İlginizi Çekebilir